Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | burn (one) out of (something) v. | bir yeri yakarak (birini) dışarı çıkmaya zorlamak |
Phrasals | burn (one) out of (something) v. | yangın nedeniyle bulunduğu yeri terk etmek zorunda kalmak |
Idioms | ||
Idioms | burn one's bridges behind one v. | köprüleri atmak |
Idioms | burn one's bridges in front of one v. | kendi kendini yakmak |
Idioms | burn (one) in effigy v. | karşıt olunan birini temsil eden bir şeyi yakmak |
Idioms | burn (one) in effigy v. | (birinin) temsili kuklasını/portresini/heykelini/büstünü yakmak |
Idioms | one does not burn a blanket in to get rid of a flea expr. | pire için yorgan yakılmaz |